O GECE - YAZARIN NOTU

05.06.2021
Bu kitap, yüreklere dokunan bir savaş öyküsünden yola çıkılarak kaleme alınmıştır. Anlatılanların tamamı gerçek olup, 16 Ağustos 1974 tarihinde Kıbrıs adasında o dönemdeki adıyla Miamilya köyünün domuz mandıraları bölgesinde yaşanmıştır.

   187 Rum esirin akıbetinin ne olacağının yanıtını bekleyen bölgenin Tabur komutanı, üst komutanlıktan almış olduğu emirde; esirlerin akıbetinin kendi kararına bırakıldığını öğrenince ne yapacağını şaşırmıştır! Bunca insanı nasıl muhafaza edecek, nasıl besleyecektir?

   Geri bölgeye sevk etmek istese; nasıl ve hangi araçla gönderecektir? Kaldı ki savaş bütün hızı ve acımasızlığı ile devam etmektedir. Bu sırada Bölük Komutanları içerisinde oğlu gibi sevdiği Üsteğmen Atilla Çilingir yanına gelir. Tüm sorumluluğu üzerine alarak, az önce esirleri Rum kesimine geçmeleri için serbest bıraktığını söyler.

Tabur komutanı, sadece başını sallayarak bu hareketi onayladığını belli eder. Büyük bir mesuliyet mutlu bir sonla noktalanmıştır.

   Evet, sevgili okur; 44 yıl önce yaşadığım o çok özel süreci hiç ama hiç unutamadım. O gece topladığımız esirlerin yaşadığı tam bir dramdı…

Kimisi hamile, kimilerinin kucaklarında bebekleri olan kadınlar, elleri bastonlu yaşlılar, korku dolu gözlerle etraflarına bakan ama ne olduğunun farkında bile olmayan çocuklar, genç kızlar…

Bir an kendi yakınlarım gözlerimin önüne geldi. Böyle bir durum karşısında insan olabilen herkesin yapması gerekeni yaptım. Ve o gece, Kahraman Mehmetçiğin kendileri aç, susuz kalmaları pahasına yiyeceklerini, içeceklerini o muhtaç insanlarla paylaşmasını hiç unutamadım…

  O gece bana tercümanlık eden Rum kızı Maria’nın yaşadıklarını yerel basına anlattığını, 1985 yılında adaya ikinci kez göreve geldiğimde öğrendim. Kendisine ulaşmayı çok denedim ama olmadı! Çünkü ailece adadan ayrılmış, Yunanistan’a göç etmişti…

  Ama savaşın içinde yaşadığım bu olayı, Mehmetçiğin Komutanı olarak tanıklık ettiğim, insanlık abidesi o geceyi bir gün mutlaka yazacağıma yemin ettim.

Kıbrıs’ta aynı süreçte Muratağa, Sandallar ve Atlılar Köylerinde E.O.K.A’cı Rum çeteleri, sırf Türk oldukları için insanlarımızı öldürürken, biz Rum esirlere Türk Milletinin en büyük hasletini; alicenaplığımızı göstermiştik

  Bu savaş anım içerisinde; birlikte görev yaptığım ancak şimdi hayatta olmayan çok değerli Tabur Komutanım Yarbay Burhan Kanıt’ı, Bölük Başçavuşum Astsubay Cafer Çınar’ı, hayatta olmayan cesur yürekli Mehmetçiklerimi şükran ve rahmet duygularımla anıyorum. O gece orada, Rumlara gösterdikleri insanlık fazileti ile büyük bir ders veren Mehmetçiklerimin komutanı olarak onlarla gurur duyuyor, hepsini minnetle yâd ediyorum.

İşte Türk Milletinin, Türk Ulusunun bir parçası, bir ferdi olmak böyle bir şeydi…

                                           

                                               ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’
"Kıbrıs" Diğer Yazılar